Oldukça basit bir organik süreçten mana çıkarmanın anlamı var mıdır, öğrenmeye çalışıyorum.
Ego diye bir kavram var.
Anahtar bir kavram.
Üstelik insana has değil sadece, hayvanlarda bile var, gözlemle sabit.
Bitkilerde yok bir tek, buna eminim.
Kafa karıştıran, canlıyı anksiyeteye sürükleyen ne varsa bu meretten çıkıyor.
Düşünsenize, kaosa doğru yaldır yaldır giden bir evrensel sürecin temelindeki mantığı bildiklerimizin bize anlatacağını sanıyoruz ve entropi ne demek olduğunu öğrenince, strüktürü ile çözeriz sanıyoruz.
İnsan, dünyaya hep kendi penceresinden bakar.
Sonra, bütün pencerelerin kendine baktığını sanır.
Ne muhteşem bir zavallılık…
Konu dağılmasın.
Genel ve yerel seçimler yaklaşıyor, yaklaşık on sekiz ay sonra ikisini de eda etmiş olacağız. Yalnız şunu görüyorum, ‘bir Bengal kaplanı olarak yatıp, ve bir sırtlan olarak uyananlar’ var.
Özü bir olmayan, sözü bir olmayıp, her gün bayram yaptığını sananlar var.
Kapatmasını, “Yeğenim, akrabam” diyerek resmi kuruma kapak attırdı.
Kime yaptırdı bunu?!
O dönem çok önemli bir koltukta oturan, aynı zamanda siyasi kimliğide olan kendi gibi zavallı birine.
Sevgilisini, resmi kuruma kapak attıranı iyi tanırım,her daim İtfaiyeci numarası yapan bir kundakçıdır kendisi.
Her ikisi ile ilgili bende çok şeyler var. Şimdilik bununla yetineceğim. Eğer elimdeki belgeleri, yayınlamış olsam ‘kıçlarına nişadur sürülmüş at gibi kaçarlar’ buralardan.
İkisininde hayalleri vardı. Birlikte çalışmak dümenlerini birlikte yürütmek gibi. Reis o yetkili arkadaşa yol vermeyince, haliyle ikisininde rüyaları gerçekleşmedi.
Katkısız eleman ve pohpoh perisinin, böylelikle planları suya düşmüştü.

O, daha önce önemli koltuğu kısa bir süre işgal eden arkadaş, başka makam için şansını deneme peşinde, ancak hayallerin Paris gerçeklerin ise, gecekondu olduğunun henüz farkında değil.
Kendisi bu saatten sonra siyasi bir enkazdır.
Sevgili okur…
Sakın, ‘Kahrolsun kümesler, yaşasın tavukların özgürlüğü’ diyenlere inanmayın, çünkü bu tilki atasözüdür.
***
Bazen benim kim olduğumu soruyorlarmış. Şöyle anlatayım: Topun sahibi olduğu için kuralları belirlemek isteyenlere karşı koyan, çocukların geleneğinden geliyorum ben.